NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
أَبُو
أَحْمَدَ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ عَنْ
نَافِعٍ
أَنَّ ابْنَ
عُمَرَ كَانَ
يُرْدِفُ
مَوْلَاةً
لَهُ يُقَالُ لَهَا
صَفِيَّةُ
تُسَافِرُ
مَعَهُ إِلَى
مَكَّةَ
Nâfi'den rivayet
edildiğine göre İbn Ömer, Safîyye ismindeki cariyesini (hayvanının) arkasına
bindirirdi. (Câriye bu şekilde) onunla beraber Mekke'ye kadar yolculuk ederdi.
İzah:
Musannif Ebû Davud'un
bu hadîs-i şerifi buraya koymaktan
maksadı daha önce bu bâbda geçen hadîs-i şeriflerdeki mahrem ve koca
kelimelerinin zâhiri manâlannda kullanılmadıklarını, bilâkis mahrem ve koca
hükmünde olan kimselerin de bu kelimelerin şümulü içerisine girdiklerini, bu itibârla
nasıl bir kadın kocasıyla yolculuk edebilirse, bir cariyenin de efendisiyle
sefer hükmünde olan bir yolculuğa çıkmasının caiz olduğunu ifâde etmektedir.
Bu durumda kadına nisbetle kocası nasılsa, cariyeye nisbetle efendisi de aynı
durumdadır.